İyi, kötü
ÇİRKİN
Önce iyiden başlayayım… Trabzonspor Adanademirspor karşısında belki de bu sezonun göze hoş gelen, izleyenleri keyiflendiren en güzel ilk yarıyı oynadı… Bu kadar mükemmel performans sergilenen bir 45 dakikada sadece tek golün olması bordo mavililerde hala eksiklerin olduğunu gösterdi…
Abdullah Avcı o zihninin hep köşesinde tutuğu yana geriye pasları terk edince ortaya bambaşka bir Trabzonspor çıkıyor… Daha doğrusu Thomas Meunier'in takıma katılmasıyla işlemeyen kanatlar çalışmaya başladı… Üzüm üzüme baka baka kararı ata sözündeki gibi Eren Elmalı’da Demirspor’un ceza sahası önünde cirit attı …
Bu devrede bir gol atan Trezeguet biraza daha dikkatli ve fantastik son vuruşların peşinden koşmamış olsa, maç birinci devrede çoktan bitmiş olacaktı…
Enis Bardhi dünde iyilerin arasındaydı…Çok çalıştı bir şutu direten dışarıyı giderken ağlarla buluşan bir topuda ofsayt gerekçesiyle gol olarak sayılmadı…
Kötü ikinci devre
Müsabakanın birinci devresi ne kadara iyi ise ikinci devresi de o kadara kötüydü… Dikine oyun anlayışı, yerini yana geriye paslara ve skoru koruma güdüsüne döndü… Berat iyilerin içinde kötü olanlardandı… Çok dikkatsiz oynuyor…
Sağına soluna bakmadan topu ayağında fazla tutması az daha pahalıya mal olacaktı…Bereketkonuk takım oyuncuları bu durumdan faydalanamadılar…
Trabzonspor’da çok koşan çalışan ancak gününde olmayan bir başka futbolcuda Enis Destan’dı… Bu genç kardeşim için söyleyeceğim “Bal yapmayan arı gibisin…” Takımın teknik patronu Abdullah Avcı’da bunu görmüş olacak ki, değişikliklere gitti… Destan’ın yerine Afrika Kupası’nda sadece üç dakika süre alan Onuachu’yu sahaya sürerken, aynı anda günün en iyilerinden olan Visca’nın yerine de Pepe’yi oyuna dahil etti… Yeri gelmişken derç edeyim bu iki Afrikalı oyuncu şuan hazır değiller… Pepe temaslı oyunda yok… Onuachu’da eski günlerinden çok uzak… Ama bir gerçek daha var ki, Trabzonspor doksan dakikaya Onuachu ile başlamalı…
Çirkin Şeker
Dünkü müsabakanın en çirkin figürüne gelecek olursak maçın hakemi Burak Şeker’i çok rahat derç edebiliriz… İkinci yarı o kadar kötü düdükler çaldı ki, az kalsın bir “faciaya” imza atacaktı… Pozisyonlara uzak kalışı yapılan faulleri iyi süzememesi tribünleri çileden çıkardı… Geldiği günden bir sakın kalan Abdullah Avcı bile bir ara kenarda çıldırdı… Bu dakikalarda aklıma Fener Kasımpaşa maçında uydurulan evlere şenlik verilen penaltı geldi!...Korkmadım dersem yalan olur…
Sözün kısası, geride kalan Pazar günü Papara Park’ta iyi bir ilk yarı, kötü bir ikinci devre ve çok çirkin bir hakem izledik…