Uğurcan’ın aklı
Avrupa’da mı?
Gecen sene şampiyon olan Trabzonspor’un en büyük özelliği rakiplerinden çok zor gol yemesiydi…
Arkada kalan sezonda onlarca müsabakadan 1-0’lık galibiyetlerle ayrılarak hanesine üç puan yazdırıp 38 yıllık hasrete son vermişti…
***
Bu sene ise tam tersi bir fırtına izliyoruz…
Gerdi kalan Pazar günü Antep karşısında ilk on dakikada Larsen ve Bartra yenilen iki golünde baş mimarlarıydı…
***
Rakamlar yalan söylemez.
Attığın yediğinden bir fazlaysa savunmada sıkıntı var demektir!
Amiyane tabirle Forvet atıyor, defans uyuyor…
***
Tabi bu gol yeme ‘hastalığını’ hepten savunmaya yıkmak çok doğru olmaz…
Uğurcan Çakır’a da bir şeyler olmuş…
Geçmişte görmeye alıştığımız kalecinin yerinde yeller esiyor…
***
Kendisine yakışmayan goller yiyor…
Belki de aklında Avrupa kalmış…
Başkan Ağaoğlu’na tavsiyem pişmanlık duymadan, üçün beşin hesabını yapmadan Uğurcan ile el sıkışmalı…
***
Hani derseniz ki, Akyazı’da gördüğün içtiğin senin olsun,oyundan biraz bahset … Hemen derç edeyim…
Birlikte çok şey olmadığı gibi, taktik maktikte yok…
Ama bireyselde bordo mavilerin yıldızları kedilerine yakışanı yapmaya başladılar…
***
İşte birkaç isim…
Trezeguet, Kızıl Yıldız maçında olduğu gibi Antep karşısında tek kanatlı Trabzonspor’u uçurdu… Takımına penaltı kazandırdı…
Grande Hamşik, oyunda kaldığı 60 dakika boyunca adına yakışır performans sergiledi…
Siopis bildiğiniz gibi, orta sahada boyundan büyük mücadele örneği sergilemeye devam ediyor…
Bakasetas ilk geldiği günlerden uzak olsa da Trabzonspor’un vazgeçilmezi…
Bartra ilk yarıdaki hatasını, son dakikada Antep filelerine gönderdiği golle telafi etti… Avcı’yı ipten alıyor…
***
En başta yazmam gerekeni sona bıraktığım için sizlerden özür diliyorum…
Bu gün Abdullah Avcı milli maç arasına mutlu giriyorsa, laf kalabalığını bir kenara bıraksın, yatsın kalksın Erol Bulut’a dua etsin … Yaptığı değişikliklerle üç puanı tepsi içinde Avcı’ya sundu…