Hamşik ve Bakasetas
Trabzonspor oynadığı dün akşam oynadığı Gaziantep maçını 3-2 kazandı ve puanını 13’e yükseltti. Bu maç geçen yıl şubat ayından beri izlediğim en ilginç maç oldu ve özellikle ilk yarısı tabiri caiz ise maç gibi maç oldu. Maçın ilk on dakikasında Gaziantep skoru 2-0 yaptı.
Hamşik ve Bakasetas ile oyuna ağırlığını koymaya başlayınca oyun farklı bir hal aldı. Bakasetas’ın attığı şut kalecinin başparmağına vurup direkten kornere çıkınca herkeste gol gelecek beklentisi oluşmaya başladı. Maçın on dördüncü dakikasında Bakasetas alda at dercesine Trezege’ye asist yaptı, ona topa vurmak kalmıştı ve o da vurdu gol oldu. Maçın kırk ikinci dakikasında hakemin hemen gözünün önünde olmasına rağmen, ancak VAR uyarısı ile kazanılan penaltı ile skor 2-2 ye geldi.
Maçın İkinci yarısı çok zevksiz geçti. Gaziantep sporlu futbolcuların kendilerini sürekli yere atmaya ve yerden kalkmamaları oyunu çirkinleştirdi. İkinci yarıda sadece, Maksi Gomez’in kafa vuruşu, Maksim’in ceza alanından topu dışarı atması ve Marc Bartra’nın sağbek oynarken yediği sarı kart pozisyonu aklımda kaldı.
Mark Bartra’nın yediği sarı kart akıl doluydu, eğer bir oyuncu sarı kart yiyecekse böyle yemelidir. O sarı kart olmasaydı belki bugün Gaziantep’in galibiyetini konuşacaktık. Maç 2-2 bitecek diye beklenirken uzatma dakikalarında Bartra’nın kafa vuruşu ile Trabzonspor skoru 3-2 ye taşıdı ve üç puanın sahibi oldu.
Maça genel olarak bakacak olursak, Djaniny’nin bütün isteksizliği, bencilliği ve vurdum duymazlığı dün üzerinde idi. Bir şey üretmediği gibi yardıma gelir gibi yaptı ama gelmedi. Bütün pozisyonları seyretti. Ön tarafta buluştuğu topları ise korumak ve kullanmaktan acizdi.
Marek Hamşik ve Bakasetas’ın hırsları, aidiyetleri ve istekleri takımın toparlanmasını sağladı. Onlara Trezegeut ve Siopis müthiş destek verdiler. Siopis, Hamşik’in yanındaki mücadele gücü oldu. Onun yanını yöresini topladı ve kolladı. Bakasetas bu maçta topu oyuna çabuk soktu, attığı gol ve yaptığı asist ile maçın kahramanlarından biri oldu.
Bartra ve Vitor Hugo uyumsuz bir ikili görüntüsü vermeye devam ediyorlar çok hata yapıyorlar. İkisi de iyi niyetle mücadele ediyorlar. Maksi Gomez hazır değil, Umut Bozok daha hazır gibi ama o da yetersiz kalıyor.
Gaziantep sporlu futbolcular Bartra’nın arttığı üçüncü gole çok itiraz ettiler ama o pozisyonda faul varsa yapan Gaziantep sporculardı. Çarpışma Gaziantepli futbolcunun Gomez’i itmesiyle meydana geldi, o pozisyon gol olmasa penaltı kararı verilmesi gerekirdi. Pozisyon gol ile sonuçlandığı için gol kararın doğru bir karar olduğu görüşündeyim.
Maçın genelinde neredeyse bütün Gaziantepli futbolcular kendini yere atarak vakit çalmak istediler. Bu maçtan Fair Play kuralının Türkiye’de kötü niyetle kullanıldığını izledim ve utandım.
Erol hoca adaletten bahseden açıklamalar yapmış, hocanın görevi takımına iyi futbol oynatmak ve fair play ruhu ile sahada mücadele edilmesini sağlamaktır.
Trabzonspor oynadığı dün akşam oynadığı Gaziantep maçını 3-2 kazandı ve puanını 13’e yükseltti. Bu maç geçen yıl şubat ayından beri izlediğim en ilginç maç oldu ve özellikle ilk yarısı tabiri caiz ise maç gibi maç oldu. Maçın ilk on dakikasında Gaziantep skoru 2-0 yaptı.
Hamşik ve Bakasetas ile oyuna ağırlığını koymaya başlayınca oyun farklı bir hal aldı. Bakasetas’ın attığı şut kalecinin başparmağına vurup direkten kornere çıkınca herkeste gol gelecek beklentisi oluşmaya başladı. Maçın on dördüncü dakikasında Bakasetas alda at dercesine Trezege’ye asist yaptı, ona topa vurmak kalmıştı ve o da vurdu gol oldu. Maçın kırk ikinci dakikasında hakemin hemen gözünün önünde olmasına rağmen, ancak VAR uyarısı ile kazanılan penaltı ile skor 2-2 ye geldi.
Maçın İkinci yarısı çok zevksiz geçti. Gaziantep sporlu futbolcuların kendilerini sürekli yere atmaya ve yerden kalkmamaları oyunu çirkinleştirdi. İkinci yarıda sadece, Maksi Gomez’in kafa vuruşu, Maksim’in ceza alanından topu dışarı atması ve Marc Bartra’nın sağbek oynarken yediği sarı kart pozisyonu aklımda kaldı.
Mark Bartra’nın yediği sarı kart akıl doluydu, eğer bir oyuncu sarı kart yiyecekse böyle yemelidir. O sarı kart olmasaydı belki bugün Gaziantep’in galibiyetini konuşacaktık. Maç 2-2 bitecek diye beklenirken uzatma dakikalarında Bartra’nın kafa vuruşu ile Trabzonspor skoru 3-2 ye taşıdı ve üç puanın sahibi oldu.
Maça genel olarak bakacak olursak, Djaniny’nin bütün isteksizliği, bencilliği ve vurdum duymazlığı dün üzerinde idi. Bir şey üretmediği gibi yardıma gelir gibi yaptı ama gelmedi. Bütün pozisyonları seyretti. Ön tarafta buluştuğu topları ise korumak ve kullanmaktan acizdi.
Marek Hamşik ve Bakasetas’ın hırsları, aidiyetleri ve istekleri takımın toparlanmasını sağladı. Onlara Trezegeut ve Siopis müthiş destek verdiler. Siopis, Hamşik’in yanındaki mücadele gücü oldu. Onun yanını yöresini topladı ve kolladı. Bakasetas bu maçta topu oyuna çabuk soktu, attığı gol ve yaptığı asist ile maçın kahramanlarından biri oldu.
Bartra ve Vitor Hugo uyumsuz bir ikili görüntüsü vermeye devam ediyorlar çok hata yapıyorlar. İkisi de iyi niyetle mücadele ediyorlar. Maksi Gomez hazır değil, Umut Bozok daha hazır gibi ama o da yetersiz kalıyor.
Gaziantep sporlu futbolcular Bartra’nın arttığı üçüncü gole çok itiraz ettiler ama o pozisyonda faul varsa yapan Gaziantep sporculardı. Çarpışma Gaziantepli futbolcunun Gomez’i itmesiyle meydana geldi, o pozisyon gol olmasa penaltı kararı verilmesi gerekirdi. Pozisyon gol ile sonuçlandığı için gol kararın doğru bir karar olduğu görüşündeyim.
Maçın genelinde neredeyse bütün Gaziantepli futbolcular kendini yere atarak vakit çalmak istediler. Bu maçtan Fair Play kuralının Türkiye’de kötü niyetle kullanıldığını izledim ve utandım.
Erol hoca adaletten bahseden açıklamalar yapmış, hocanın görevi takımına iyi futbol oynatmak ve fair play ruhu ile sahada mücadele edilmesini sağlamaktır.