Yakında Kongre Söylemleri Başlar
Trabzonspor’un yaşadığı sorunların kaynağının saha dışından kaynaklı olduğunu
düşünenlerdenim. Trabzonspor bireysel olarak kaliteli futbolculardan kurulu olmasına rağmen
ekip ruhu gelişmiş bir ekip oluşturulamadı.
Biz bu sezon “ Geçen sezon şampiyon olduk.” anlayışının travmasını yaşıyoruz. Korkarım ki daha
uzun bir sürede yaşayacağız gibi görülüyor.
Geçen yıl yapılan olağan kongrede liyakate uygun bir yönetim kurulu oluşturulamadığı
görüşündeyim. Mevcut yönetim kurulu genel olarak asbaşkanın çevresindeki veya siyasetin
güdümündeki insanlardan oluşturulduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bu nedenle Trabzonspor iki
buçuk yönetici ve Abdullah Avcı tarafından sevk ve idare ediliyor.
Şampiyonluk sonrası süreçte başkan Ahmet Ağaoğlu ile asbaşkan Ertuğrul Doğan’ın arasının
açıldığı söylemleri duyulmaya başlandı. Bu süreç Ahmet Ağaoğlu ile daha önceki asbaşkan
Mehmet Yiğit Alp arasında yaşanan durum ile çok benzeşiyor. Muhtemelen yakın bir süreçte
kongre söylentilerini duymaya başlarız.
Abdullah Avcı’nın sezon planlamasını olumlu bir şekilde yapamadığı görülüyor. Geçen sezon
bitimi ile birlikte Uğurcan, Abdülkadir, Djaniny ve Bakasetas gibi oyunculara gelecek yüksek
transfer teklifleri sonrasında satılacağı ve yerine Şampiyonlar ligine uygun transferlerin
yapılacağı düşünülüyordu. Bu oyunculara beklenen teklifler gelmeyince planlar revize edildi.
Yapılan revize planlar ile oluşturulan takım hedefe uyum sağlamadı. Ben bugünkü durumu asla
yapılan ya da yapılamayan transferle okumam. Çünkü Abdullah Avcı göreve geldikten sonra otuz
beş, sadece bu yıl tam on üç tane transfer yapıldı.
Şampiyonluk sonrasında takım kadrosunda yaşanan doygunlukla birlikte disiplin ve ciddiyet
sorunlarının başladığını görebiliyoruz. Dorukhan’ın gıda zehirlenmesi olayı hedef odaklılığına
verilen ciddiyet açısından önemlidir. Abdülkadir’in gitmek istemesinin üstünün sakatlık ile
örtülmesi ve sonraki maçlara kaptan olarak çıkması bir acziyet göstergesidir. Uğurcan’ın
Avrupa’ya transfer yapamamasının moral ve motivasyon sorunu yaşaması neden olmaktadır.
Sezon başladıktan sonra Cornelious’un gitmek istemesi, bu transferine izin verilmesi, son
dakikada yapılan transferler, bu transferlerin uçaktan uçağa aktarma yaptırılarak oynanacak
maç kadrosuna dahil edilmesi asla büyük takım davranışı değildir.
Yaşanan bütün bu olumsuzluklar sahadaki oyun anlayışı ile birleşince ortaya oyun planı
olmayan, hedefi olmayan, ruhsuz, isteksiz, hedefsiz bir takım performansının ortaya çıkmasına
neden oluyor. Abdullah Avcı’nın “biz parçadan bütüne doğru gelişiyoruz “ diye bir sözü vardır.
Hocam bırak gelişmeyi, bütüne ulaşmayı takım sahada parça parça oldu. Evet, herkes bir zahmet
kendini bir sorgulasın. Bu takım geçen yıl şubat ayından beri futbol oynamıyor, oynuyormuş gibi
yapıyor.
Trabzonspor uzun yıllar transfer yaparak hayatını sürdüremez, altyapı yeniden üretir hale
getirilmelidir. Trabzonspor Yusuf Yazıcı’yı , Ahmet Can’ı gibi alt yapıdan yetiştirdiği oyuncuları
satarak hayatını devam ettirmektedir. Başarı ile gelen geliri bir türlü artıramıyoruz, oradan
gelen geliri har vurup harman savuruyoruz.
Durum böyle olunca da yaşanan şampiyonluk nedeni ile susmak zorunda kalan Derin Trabzon
kongrenin fitilini ateşlemeye başlar.