Stres ile Tecrübenin mücadelesi
Dün akşam Şampiyonlar ligi eleme maçında Trabzonspor Kopenhag ile karşılaştı ve ilk maçta sahadan ‘2-1 mağlup ayrıldı. Kopenhag takımının kalitesi ve kalibresi iyi olmamakla birlikte yıllarca Şampiyonlar ligi oynamanın tecrübesi ile maçı kazandığını söyleyebiliriz. Yakaladığı üç pozisyonun ikisini gele çevirdi ve maçı kazandı.
Trabzonspor tur atlamak isteğinin oluşturduğu stresle maça başladı. Maçın başlarında kazanılan topları koruma ve kullanma sıkıntısı yaşadık. Yediğimiz ilk golü ilk başlangıcında Siopis’in göğsü ile kontrol ettiği topu alışkanlık gereği geri oynamaya çalışınca rakibin yaptığı baskı ile topu kaybettik. Devam eden pozisyonda Denswil’in de çok geri çekilmesi ile golü kalemizde gördük. Gol sonrasında yaşanan stresin biraz daha arttığını izledik, kazandığımız toplarla pas yapmada zorlandık. Trabzonspor adına İlk yarıda en uygun pozisyonu Trezeguet yakaladı ancak kötü kontrol yapınca pozisyonu harcadı.
Maçın ikinci yarısının başlarında kornerden gelen duran toptan ikinci golü yedik. Bu tip goller maalesef Türk futbolunun kronik hastalığı olmaya devam ediyor. Alan savunması ya da adam tutma hataları bir tarafa, Larsen geri çekilip kalenin içine girmese pozisyonun gol olma ihtimali yok. Kouassi- Djaniny değişikliği Trabzonspor’un oyununu hücumsal olarak olumlu etkilediğini gördük. Trabzonspor’un bulduğu pozisyonlarda Djaniny vardı. Abdülkadir’e alda at dercesine yaptığı orta, kendisinin yaptığı ve kalecinin kurtardığı kale vuruşu, Bakasetas ve Cornelius ile yaptığı pas alışverişleri ile maça damgasını vurdu. Marc Bartra oyuna girdikten sonra topu ve arkadaşlarını yönlendirmesi ile lider karakterli bir oyuncu olduğunu ve faydalı bir transfer olacağını gösterdi. Kırk, elli metre mesafeden defansın arkasına ve adrese teslim olarak attığı diyagonal top görsel açıdan seyir zevki verdi. Bakasetas istekli hırslı ve mücadeleci bir oyun sergiledi gol de attı ama hala eski seviyesinde değil.
Bence Kopenhag gibi fiziksel üstünlüğü olan takıma karşı orta sahada Siopis ve Abdülkadir ile mücadele etmek oyunumuzu fiziksel yeterlilik açıdan olumsuz etkiledi. Daha önce söylediğim gibi Kouassi çizgide iyi performans sergileyemiyor, bırakın adam eksiltmeyi, topu ayağında bile tutamadı. Bugüne kadar Trabzonspor’da gösterdiği performans dayanarak Kouassi’nin forvet arkasında daha etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Dün akşam maçı bitirdiğimiz kadro ile rövanş maçına başlarsak bu turu geçeceğimize inanıyorum, bu kadronun ortaya koyduğu futbol, bu iddiayı ortaya koymamda en büyük etken oldu. Hocamızın maç sonunda yaptığı “sahadan oyun olarak mutlu çıktım ama skor olarak değil” açıklaması ile rövanşı alacağımıza ve turu geçeceğimize olan inancını gösteriyor. Bize de 24 Ağustos’u beklemek düşüyor.
Dün akşam Şampiyonlar ligi eleme maçında Trabzonspor Kopenhag ile karşılaştı ve ilk maçta sahadan ‘2-1 mağlup ayrıldı. Kopenhag takımının kalitesi ve kalibresi iyi olmamakla birlikte yıllarca Şampiyonlar ligi oynamanın tecrübesi ile maçı kazandığını söyleyebiliriz. Yakaladığı üç pozisyonun ikisini gele çevirdi ve maçı kazandı.
Trabzonspor tur atlamak isteğinin oluşturduğu stresle maça başladı. Maçın başlarında kazanılan topları koruma ve kullanma sıkıntısı yaşadık. Yediğimiz ilk golü ilk başlangıcında Siopis’in göğsü ile kontrol ettiği topu alışkanlık gereği geri oynamaya çalışınca rakibin yaptığı baskı ile topu kaybettik. Devam eden pozisyonda Denswil’in de çok geri çekilmesi ile golü kalemizde gördük. Gol sonrasında yaşanan stresin biraz daha arttığını izledik, kazandığımız toplarla pas yapmada zorlandık. Trabzonspor adına İlk yarıda en uygun pozisyonu Trezeguet yakaladı ancak kötü kontrol yapınca pozisyonu harcadı.
Maçın ikinci yarısının başlarında kornerden gelen duran toptan ikinci golü yedik. Bu tip goller maalesef Türk futbolunun kronik hastalığı olmaya devam ediyor. Alan savunması ya da adam tutma hataları bir tarafa, Larsen geri çekilip kalenin içine girmese pozisyonun gol olma ihtimali yok. Kouassi- Djaniny değişikliği Trabzonspor’un oyununu hücumsal olarak olumlu etkilediğini gördük. Trabzonspor’un bulduğu pozisyonlarda Djaniny vardı. Abdülkadir’e alda at dercesine yaptığı orta, kendisinin yaptığı ve kalecinin kurtardığı kale vuruşu, Bakasetas ve Cornelius ile yaptığı pas alışverişleri ile maça damgasını vurdu. Marc Bartra oyuna girdikten sonra topu ve arkadaşlarını yönlendirmesi ile lider karakterli bir oyuncu olduğunu ve faydalı bir transfer olacağını gösterdi. Kırk, elli metre mesafeden defansın arkasına ve adrese teslim olarak attığı diyagonal top görsel açıdan seyir zevki verdi. Bakasetas istekli hırslı ve mücadeleci bir oyun sergiledi gol de attı ama hala eski seviyesinde değil.
Bence Kopenhag gibi fiziksel üstünlüğü olan takıma karşı orta sahada Siopis ve Abdülkadir ile mücadele etmek oyunumuzu fiziksel yeterlilik açıdan olumsuz etkiledi. Daha önce söylediğim gibi Kouassi çizgide iyi performans sergileyemiyor, bırakın adam eksiltmeyi, topu ayağında bile tutamadı. Bugüne kadar Trabzonspor’da gösterdiği performans dayanarak Kouassi’nin forvet arkasında daha etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Dün akşam maçı bitirdiğimiz kadro ile rövanş maçına başlarsak bu turu geçeceğimize inanıyorum, bu kadronun ortaya koyduğu futbol, bu iddiayı ortaya koymamda en büyük etken oldu. Hocamızın maç sonunda yaptığı “sahadan oyun olarak mutlu çıktım ama skor olarak değil” açıklaması ile rövanşı alacağımıza ve turu geçeceğimize olan inancını gösteriyor. Bize de 24 Ağustos’u beklemek düşüyor.