Merhaba Trabzon
İnsanoğlunun hayatının değişik evreleri oluyor…
Doğuyor ve büyüyerek kendini tanıyorsun...
Ömrün boyunca yaşayıp gördüklerin tercihlerini değiştiriyor.
Bir anda hiç aklında yokken, okyanusun içinde rüzgarın sürüklediği, fındık kabuğu büyüklüğünde bir yelkenlinin güvertesinde buluyorsun kendini…
***
O yelkenlinin güvertesinde sana sunulan görevi huzur içinde yapıyorsan sıkıntı yok.
Rüzgarın savurduğu yelkenlinin içinde kaptan köşkünde oturan her yaptığına karışıyorsa, o zaman hayat çekilmez oluyor.
Hemen bir can simidi bulup kurtulman gerekiyor!
***
Geride bıraktığım kırk yılık meslek hayatıma göz attığımda; çok sık olmasa da birkaç yelkenlide kendime yer bulup bazen kısa bazen de uzun soluklu yolculuklarım oldu. Tabi ki bu yolculuklarımda pişmanlıklarımda oldu, huzur dolu serüvenlerim de.
Şükürler olsun ki huzur dolu anlarım pişmanlıklarımdan çok daha fazla...
***
İşte, bu gün de böyle bir güvertedeyim.
Parmaklarım, klavyenin üzerinde sanki Parkinson hastalığına kapılmış gibi titreyip duruyor… Gözlerim, sevgilisine kavuşmanın heyecanıyla pırıl pırıl…
Ne yalan söyleyeyim sıkıntıdan patlamak üzereydim!
***
Teşekkürlerim, bana can yeleği atıp tekrar güverteye alanlara, siz değerli okurlarımıza ve "uzun zamandır neredeydin? " diyen herkese…
***
Şayet bir ters dalgaya maruz kalmazsam tıpkı daha önceleri başka köşelerde yazdığım gibi haftada iki defa sizlerle birlikte “seyir defterine” notlarımızı düşeceğiz…
Buraya taşıyacaklarımla umarım mutlu oluruz.
***
Peki neleri dercedeceğim?
Başta Trabzon’un ekseninde, kentin değişmeyen makus geri kalmışlığını...
Şehrin dokusuna hançer vurulmasını…
Her seçim öncesi temcit pilavı gibi ısıtılıp söz verilip de yapılmayanları eleştirmekle birlikte, taş üzerine taş koyanları da burada alkışlayacağız…
***
Yaşanan hayat pahalılığının, şehrin fiziksel ve ekonomik yapısının yanı sıra tüm Türkiye’de yediden yetmişe herkesin yüzünü güldüren Trabzonspor’dan da söz edeceğim…
Olup bitenleri de bu ekrana taşıyacağım…
Bordo mavililerin başarılarıyla, şehirde gözümüze batan çirkinliklerden uzaklaşıp futbolun derinliklerine dalacağız…
***
Şimdiden hem HABER FORZA’yı takıp edenlere, hem de HABER FORZA ailesiyle birlikte MERHABA TRABZON diyorum…
Bu gemide yer aldığım için mutluyum!
Görüşmek üzere sağlıcakla kalın…
İnsanoğlunun hayatının değişik evreleri oluyor…
Doğuyor ve büyüyerek kendini tanıyorsun...
Ömrün boyunca yaşayıp gördüklerin tercihlerini değiştiriyor.
Bir anda hiç aklında yokken, okyanusun içinde rüzgarın sürüklediği, fındık kabuğu büyüklüğünde bir yelkenlinin güvertesinde buluyorsun kendini…
***
O yelkenlinin güvertesinde sana sunulan görevi huzur içinde yapıyorsan sıkıntı yok.
Rüzgarın savurduğu yelkenlinin içinde kaptan köşkünde oturan her yaptığına karışıyorsa, o zaman hayat çekilmez oluyor.
Hemen bir can simidi bulup kurtulman gerekiyor!
***
Geride bıraktığım kırk yılık meslek hayatıma göz attığımda; çok sık olmasa da birkaç yelkenlide kendime yer bulup bazen kısa bazen de uzun soluklu yolculuklarım oldu. Tabi ki bu yolculuklarımda pişmanlıklarımda oldu, huzur dolu serüvenlerim de.
Şükürler olsun ki huzur dolu anlarım pişmanlıklarımdan çok daha fazla...
***
İşte, bu gün de böyle bir güvertedeyim.
Parmaklarım, klavyenin üzerinde sanki Parkinson hastalığına kapılmış gibi titreyip duruyor… Gözlerim, sevgilisine kavuşmanın heyecanıyla pırıl pırıl…
Ne yalan söyleyeyim sıkıntıdan patlamak üzereydim!
***
Teşekkürlerim, bana can yeleği atıp tekrar güverteye alanlara, siz değerli okurlarımıza ve "uzun zamandır neredeydin? " diyen herkese…
***
Şayet bir ters dalgaya maruz kalmazsam tıpkı daha önceleri başka köşelerde yazdığım gibi haftada iki defa sizlerle birlikte “seyir defterine” notlarımızı düşeceğiz…
Buraya taşıyacaklarımla umarım mutlu oluruz.
***
Peki neleri dercedeceğim?
Başta Trabzon’un ekseninde, kentin değişmeyen makus geri kalmışlığını...
Şehrin dokusuna hançer vurulmasını…
Her seçim öncesi temcit pilavı gibi ısıtılıp söz verilip de yapılmayanları eleştirmekle birlikte, taş üzerine taş koyanları da burada alkışlayacağız…
***
Yaşanan hayat pahalılığının, şehrin fiziksel ve ekonomik yapısının yanı sıra tüm Türkiye’de yediden yetmişe herkesin yüzünü güldüren Trabzonspor’dan da söz edeceğim…
Olup bitenleri de bu ekrana taşıyacağım…
Bordo mavililerin başarılarıyla, şehirde gözümüze batan çirkinliklerden uzaklaşıp futbolun derinliklerine dalacağız…
***
Şimdiden hem HABER FORZA’yı takıp edenlere, hem de HABER FORZA ailesiyle birlikte MERHABA TRABZON diyorum…
Bu gemide yer aldığım için mutluyum!
Görüşmek üzere sağlıcakla kalın…