Tazminat davaları karşısında hekimlerimizin, diş hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarını korumanın çift yönlü bir faydası olduğuna inanıyorum. Bir taraftan da vatandaşımızı koruyacağız bu yolla. Öbür taraftan da hekimlerimizin standardını yükseltme ve onların cesur kararlar alarak vatandaşımızın şifasını hızlandırma yolunda hızlı adımlar atmasını sağlayacağız. Eğer bir hekim verdiği bir kararda muayene sırasında teşhis sırasında, tedavi sırasında verdiği bir kararda hataya düşerse veya herhangi bir nedenle eksiklik olur karşısında da milyonlarca Tl’lik tazminatlara muhatap olduğunu düşünürse o kararları vermekte çekingen davranır. Hatta TUS sınavına girerken meslekleri tercihlerde bile tercih edenler pratisyen hekimlerimiz tazminat risklerini göze alarak riski daha az olan alanları tercihe yönelebilirler ki şuanda da öyle bir risk zannedersem var. Bu korku ve baskı altında hekimlerimiz bizim sağlığımız için istenilen adımları cesurca atabilir mi? Bazıları belki bu gelen tazminat davalarına karşı tedbiri yanlış değerlendirebilirler. Biz bir yandan hekimlerimizi, diş hekimlerimizi, sağlık çalışanlarımızın hakkını, hukukunu koruyacağız öte yandan da bu yolla vatandaşlarımızın yakalandığı dertten hastalıktan hızlıca kurtulmasının yolunu açacağız.
SAĞLIK PERSONELİNE ŞİDDET UYGULARSAN KİM ŞİFA DAĞITACAK?
Hepimiz hastaneye ya kendi sağlımız için ya eşimizin, çocuklarımızın, anamızın, babamızın, akrabalarımızın, sevdiklerimizin, komşularımızın, dostlarımızın acısı dinsin diye gideriz. Ben şunu gerçekten anlamakta zorlanıyorum. Hastaneye iyi olsun diye yavrusunu götürmüş canı yanan bir adam çok sevdiği evladına elleriyle şifa dağıtacak bunun için biraz müsaade et şunu bir muayene edeyim diyen hekime orada ki ona yardımcı olan sağlık personeline nasıl öfkelenir onun üzerine hücum eder ona şiddet tatbik eder ben bunu anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Benim mantığım da almıyor vicdanım da almıyor. Yani benim ciğer paremi hayata tutturmak için uğraşıyor hekim, öbür yandan baba veya akrabalardan biri öfkeleniyor ondan sonra hücum ediyor. Senin evladına sen onun elini kırarsan sen ona şiddet uygularsan kim şifa verecek. Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Onun için buradan hakim ve savcılarımıza da büyük görevler düştüğünü ifade etmek isterim. Zira bu kanunları biz ne yazarsak yazalım sonuçta kanun uygulayıcının kararına kalıyor.